Hakkari Mesken'de gerginlik

15 Nisan 2014 Salı

İnşası devam eden kalekolları protesto etmek isteyen BDP'liler dağda askerlere taşla saldırdı.

Hakkari'deki Mesken Dağı'nda inşa edilecek karakol ve askeri operasyonlara karşı çıkan BDP'liler, kurulan çadırda 9 gündür nöbet tutarken, basın en son yeni açıklaması yapmak için gün içerisinde zirveye çıkmak isteyen gruba izin verilmeyince hadiseler çıktı. 

Çıkan hadiseler esnasında 4 asker atılan taşlardan hafif şekilde yaralanırken, 7 BDP'li de atılan gözyaşartıcı bombalardan etkilendi. 

Göstericiler arasında mevcut bulunan bazı kişiler ise askerlerin yer aldığı zirveye yakın tepeye PKK bayrakları açtı. Hakkari'ye 60 kilometre uzaklıktaki Mesken Dağı'nda askeri hareketlilik görülmesi ve karakol inşa edileceği bilgisi üzerine, BDP'lilerin bölgeye kurduğu çadırda tutulan nöbet 9'ncu gününe girdi. 'Sulh nöbeti' adı altında başlatılan eylemde, gün içerisinde sabah saatlerinde Hakkari Belediye Başkanı İstek Hatipoğlu ve BDP İl Başkanı Mustafa Miraz Çallı'nın da aralarında yer aldığı yaklaşık olarak bin 500 kişi nöbet yerinde bir araya geldi. Çadırın kurulu olduğu kısımda toplanan yaklaşık olarak bin 500 kişi daha sonrasında da basın en son yeni açıklaması yapmak amacıyla Mesken Dağı'nın zirvesine çıkmak talep etti. Şayet kalabalığın önü zirve yakınlarında asker ve polisler tarafından kesilerek geçmelerine izin verilmedi. 
Böylece Hakkari Belediye Başkanı Hatipoğlu ve İl Başkanı Çallı, askeri yetkililerle görüşerek zirveye çıkmalarına izin verilmesini talep etti. Çallı, amaçlarının barış sürecine takviye vermek olduğunu, bu nedenle zirveye çıkarak, burada basın en son yeni açıklaması yaptıktan akabinde döneceklerini belirtti. Bölgede mevcut bulunan askeri yetkili ise telefonla yapmış olduğu görüşmeden akabinde buna izin veremeyeceğini belirtti. Grubun ısrarcı davranması üzerine de gerginlik çıktı. Polis ve asker, grubu dağıtmak için gözyaşartıcı bomba kullandı. Grup arasında mevcut bulunan bazı kişilerin ise taş, havai fişek atarak karşılık verince hadiseler büyüdü. 
Çıkan hadiseler esnasında 4 asker atılan taşlardan hafif şekilde yaralanırken, 7 BDP'li de atılan gözyaşartıcı bombalardan etkilendi. Göstericiler arasında mevcut bulunan bazı kişiler ise çıktıkları tepelerde PKK bayrakları açtkı. Bu kişileri de askerler göz yaşartıcı bomba ve bazı zamanlar havaya ateş açarak dağıtmaya çalıştı. Bölgede bazı zamanlar da ses bombaları patladı. Olaylar esnasında kısımda gezen heronlar ise göze çarptı.Olaylar daha devam ediyor.Hakkari'den kalkan askeri helikopter de bölgeye destek ekipler gönderdi.
Kaynak: sozcu İnternet Yayını

Abdullah Öcalan'a özel cami mi yapıldı?

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Abdullah Öcalan'a özel cami mi yapıldı?
Adalet Bakanı Sadullah Ergin'den Abdullah Öcalan'a özel cami açıklaması...

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Abdullah Öcalan'a televizyon izleme olanağı sağlanmasının nedenlerini açıkladı. Ergin, nedenleri, diğer hükümlülerle uyum içinde olma, uyumsuz davranışları içinde bulunmama, disiplin cezası ya da soruşturmayı gerektirecek bir eyleminin olmaması diye sıraladı. 

CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Öcalan'ın televizyon izleme izni ile ilgili Bakan Ergin'e önergeyle sorular yöneltti. Ergin, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ile yapılan yazışmaya verilen cevapla iznin nedenlerini özetle şöyle dile getirdi: 

'İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu'nun 11 Ocak 2013 tarihli kararıyla; Kurum Gözetim Servisi ile Psiko-Sosyal Yardım Servisi'nin, 'hükümlünün disiplin cezasını ya da soruşturmayı gerektirecek bir eyleminin veya uyumsuz davranışlarının olmadığı, diğer hükümlülerle uyumlu davranış içerisinde olduğu, yürürlükteki mevzuat hükümlerine aykırı tutum ve davranış içinde bulunmadığı'yönündeki gözlem ve değerlendirmesi ayrıca hükümlünün mevcut disiplin cezalarının infaz edilmiş olması dikkate alınarak odasında televizyon bulundurmasına izin verildiği bildirilmiştir.' 

ÖCALAN'A ÖZEL CAMİ YAPMADIK
 

Ergin, MHP Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen'in Öcalan'ın İmralı'daki yaşantısı ile ilgili sorularını da şöyle yanıtladı:'Hükümlünün İmralı Cezaevi'ne getirilmesinin ardından, Jandarma Bölük Komutanlığı hizmet binası ve eklenti binası, personel yatakhane ve ibadethane binası, dere ıslahı, giriş kontrol irtibat binası ile istinat duvarı gibi işler yaptırılmıştır. İbadethane ceza infaz kurumunda görev yapan personelin ihtiyacı doğrultusunda inşa edilmiştir. Herhangi bir hükümlünün şahsına özel bir cami ya da mescit yapılmamıştır. 

Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi, 2001-2013 yıllarında, muhtelif tarihlerde toplam 5 kez; izleme Kurulu, 2004-2013 yıllarında, toplam 15 kez resmî görüşmeler çerçevesinde önergede adı geçen hükümlüyle bir araya gelmişlerdir. Hükümlünün kamerayla kayda alınan herhangi bir görüşmesi bulunmamaktadır. 

Kurumda Bursa Sağlık Müdürlüğünce görevlendirilen bir pratisyen hekim görev yapmaktadır. İhtiyaç halinde adaya uzman hekim de getirilmektedir. Psikiyatrist veya psikolog ile görüşmesine engel bir durum bulunmamaktadır; ancak bugüne kadar bu kapsamda herhangi bir görüşme yapmamıştır.'

Ünlü oyuncu Kalp Krizi Geçirdi , Durumu Nasıl ?

11 Mayıs 2013 Cumartesi


Seksenler" dizisinin oynayan tiyatro oyuncusu Mehmet Elmas, kalp krizi 

geçirdi. 




TRT'de yayınlanan "Seksenler" dizisinde 46'lık Basri karakterini canlandıran oyuncu Mehmet Elmas kalp krizi geçirdi.
İstanbul’da bir hastaneye kaldırılan Mehmet Elmas’ın anjiyo operasyonu geçirdiği ve kalbine stent takıldığı öğrenildi. Ünlü oyuncunun hafta içi tamamlanan tedavisinin ardından memleketi olan Balıkesir’e geldiği, burada istirahat ettiği öğrenildi.
Mehmet Elmas, kendisini arayıp geçmiş olsun dileğinde bulunan sevenlerine teşekkür etti.

“TÜRK” sözü neden bu kadar alerji yapıyor?(Halis Demiray )

12 Nisan 2013 Cuma


Çok da uzun olmayacak bir yazımı, uzun bir aradan sonra tekrar yazıyorum. Öncelikle yazılar arasında uzun bir dönem geçmesinin sebebini iletmek isterim. Son bir yıl içerisinde iş saati anlamında aşırı yoğunluk yaşıyorum. Mesai saati kavramına bağlı olmasam da yine de yoğunlukla mücadele ediyorum. Yapmam gerekenler olduğundan 2-3 ay daha böyle gidecek gibi. Kadıoğlu Hocam ve siz değerli okuyucularımızın hoşgörüsüne sığınıyorum.
Evet, yazımıza dönelim…
TÜRK üzerinde oyun oynanıyor derken, belki de ne zaman oynanmadı ki diyebilirsiniz. Bende böyle düşünüyorum, ne zaman amaçlarından vazgeçtiler ki? TÜRK var oldukça iç ve dış düşmanlarıyla mücadele içinde olmuştur. Tarihin derinliklerinden süzülüp gelen bilgiler ve günümüzde şahit olduklarımız ortada.
Ancak son 3-5 yıl içerisinde yaşananlar Türkiye Cumhuriyeti açısından belki de en talihsizleri olsa gerek. Geldiğim bu yaşıma kadar toplumun bu kadar gerildiğini hiç görmedim. Ben görmedim ama benim hatırlamadığım zaman dilimlerinde oldu mu diye de soruyorum. Aldığım cevap yine hayır.
Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Arap, Gürcü ırkları yetmezmiş gibi Romen vatandaşlarımız bile alana çekilmek istendi. Hatırlayın İstanbul’daki salon toplantısını…
Peki neden?
Kürt sorunu diye diye sorun yapılmadan bazı şeyler halledilemez miydi? Olmayan şeyleri yüksek tondan söylemek hangi vicdana sığar?
Yaşanılanlara bakarsak sadece bir kesim hep tabir yerindeyse tokatlanıyor. TÜRKLER… Tokada karşılık verilmesini bırakın, neden vuruyorsun bile dedirtmiyorlar. Neredeyse tu-ka-ka ilan edildi, edilecek. 
Peki Türkler ne yapıyor? Sadece susuyorlar. Ortalık karışmasın, ülkeme zarar gelmesin diye susuyorlar.
TÜRK sözüne saldırı yetmezmiş gibi şimdide sokağa çekemediklerine saldırıyorlar.Bakıyorsunuz Başbakanımız Türk Milliyetçiliğini ayaklarının altına alıyor. Kelimelerle ifade ettiği diğer milliyetçilik ise Kürt Milliyetçiliği. İyi de Kürtler artık hakim güç, hiç de eziliyor gibi değiller. Kürt Milliyetçiliği ne aman bu kadar popüler oldu acaba? Bu arada Önder Aytaç’ın Twitter paylaşımını da unutmayalım: “Gürcü Milliyetçiliğini de ayaklarınızın altına alıyor musunuz?”
Başbakan ile neredeyse aynı günlere denk gelecek şekilde açıklama yapan bir başka kişi de Bay Türköne. Nam-ı değer Mümtaz amca. Hayırdır neden Türk Ocakları kapatılsın diyorsun ki! Saldırmakta bir amacın mı var?
Türk Ocakları öyle çok büyük kapsamlı organizasyonlar yapıyor olsalar, sesleri Kürtleri bastırıyor olsa, haklı Mümtaz amca diyeceğim. Bu da yok….
Ortalıklarda harita paçavraları savrula dursun, Türkiye’nin bir kısmı başkalarının diye söylenedursun, ülkücüyüm diyenler ırkçı deniledursun, “Atı alan Üsküdar’ı geçiyor.” Yüksek tondan kafatası milliyetçiliğinden bahsediliyor. Sırf PKK ile görüşmelere sert çıkılıyor diye. Irkçılık üzerinde fazla konuşmaya gerek var mı?
Sadece Müslüman olan ve Allah’a inanan, kendileri gibi secdeye giden birisinden nasıl kafatasçı olur? Bu sorunun cevabı nedir? Kafatasçı dedikleriniz gerçek manada ırkçı olsalar gerçekten inanan kişiler mi olurlar?
Hasılı uzatmaya gerek yok. Bir organizasyon sırasında Meral Akşener AKP’ye neden geçtiğini ve neden çabuk ayrıldığını söylemişti. Demişti ki: “AKP’de Türk sözü kullanılmayacakmış.” Geldiğimiz nokta nedir dersiniz?
Evet, TÜRK üzerinde oyun oynanıyor. Bu da TÜRKİYE üzerinde oynanıyor demektir. Bugün ülkücüyüm diyen herkes Osmanlıyım da der. Kimse Osmanlıcılık üzerinden vurmasın. Türkiye yarın bölünmeyecektir belki, ama ya 10-20 sene sonra?
TÜRK üzerinde yapılan/yaptırılan mücadeleye karşı koyacaklar kimler? Gelişmeleri iyi değerlendirirsek sizler de benim gibi artık ümitsizliğe yelken açarsınız? Ben ümitsiz olmak ister miyim hiç? Ama MHP’nin büyümek yerine seçtiği yola bakınca….
 


* Yazarlarımız, yazılarına ait her türlü sorumluluğun kendilerine ait olduğunu kabul etmişlerdir. 

Fransa'da da bina yangını: 1 Türk öldü

1 Nisan 2013 Pazartesi

Fransa'nın Almanya sınırındaki Mutzig kasabasında bir Türk ailenin yaşadığı binada yangın çıktı. 50 yaşındaki Türk vatandaşı bir erkek hayatını kaybetti.

Yangın, dün sabah erken saatlerde başladı. 7 kişilik bir Türk ailenin yaşadığı müstakil evde çıkan yangında, Sebahattin Uçar isimli bir Türk hayatını kaybetti. 

Evde bulunan beş çocuk ve anne de hastaneye kaldırıldı. Dumandan zehirlendikleri belirtilen 6 kişinin hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi.

Yangının nedeni henüz bilinmiyor. 

Yaklaşık 5 yıl once inşa edildiği öğrenilen evdeki yangının şömineden çıkmış olabileceği tahmin ediliyor.

Başka yangınlar da çıktı

Fransa'nın kuzeyi Saint-Quentin bölgesinin Aisine kentinde de eşinden ayrı yaşayan babanın, hafta sonu  5 çocuğuyla beraber kaldığı binada pazar sabahı yangın çıktı. 

Çıkan yangında camdan atlayan baba hafif yaralandı. Yaşları 2 ila 10 arasında olan beş çocuk ise yangından kurtarılamadı. Yanarak hayatını kaybeden çocuklar için Fransa bayram tatilinde yasa boğuldu. 

Başkent Paris'te virane bir binada çıkan yangında ise 3 kişi hayatını kaybetti. Yangından kaçanlar camdan atlarken hafif yaralandı. 

Haber Manşetleri



 
Ana Sayfa | Reklam Ver | İletişim
Copyright © 2013. Haber Kaynağı - Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz kopyalama yapılamaz!..